Sivas ve Kayseri… İç Anadolu’nun Türkiye’deki iki nadide şehri. Aynı zamanda başta İstanbul olmak üzere Türkiye’ye yayılan Orta Anadolu’nun en etkili lobilerinin merkezidir. Bu alanda başkent Ankara’yı bile geride bırakan bu iki şehir kendi aralarında her zaman güç ve vesayet çatışması içinde olmuşlardır. Bu çatışmanın kanlı bir felakete dönüştüğü yer ise yeşil alanlardı… Öyle bir felaketti ki; Kayseri’de yaşayan Sivaslılar ve Sivas’ta yaşayan Kayserililer için hayat bir daha asla eskisi gibi olmadı.
Türkiye’de Demokrat Parti iktidarının en değerli spor politikalarından biri profesyonelliğe geçişi hızlandırmak oldu. Temelleri 1955 yılında atılan bu politikalar; “Her şehirde profesyonel bir ekip” hedefiyle geziyordu. Bu nedenle Anadolu şehirlerinde yerel ekipler 50’li ve 60’lı yıllarda güçlerini birleştirerek şehrin adını alarak profesyonelleşmişlerdir.
Bu maç iki profesyonel kulübün ilk maçı olacaktı ama geçmişte bu şehirlerin amatör gruplarında ortada oynanan maçlar da kanlıydı. 1965’te Sivas Sümerspor – Kayseri Şekerspor maçında bazı taraftarlar sakatlanmış, 1966’da oynanan Kayseri Havagücü – Sivas Sümerspor maçında ise sakatlıklar ve sakatlıklar meydana geldi. İki şehir arasındaki nefret açık ve net bir şekilde hissedildi.
Artık profesyonelleşen ve Anadolu’daki futbol rekabetine alışık olmayan Türkiye, 1967 koşullarında böyle bir maça hazır değildi. Güvenlik önlemleri yetersizdi, stattaki polisler çaresizdi. Felaket adeta geliyordu…
Kayseri Polisi ise hem taraftarların tepkisinden çekindiği için hem de daha önce böyle bir olay görmediği için yerlerinden kıpırdayamadı. Tanıkların ifadelerine göre; Kayseri halkı Sivasspor taraftarlarının üzerine bıçak, taş ve sopalarla yürümeye başladı.
Maç bitti ama olaylar bitmedi. Canlarını kurtararak kendilerini stat dışına atan Sivas taraftarları, stadın çevresine park halinde bulunan Kayseri plakalı yaklaşık 60 aracı ve durdurdukları Kayseri plakalı araçları ateşe verdi.
Sivas’ta “Sivas Haber” gazetesi “KATİL ŞEHİR KAYSERİ” manşetiyle çıktı. Ölüm ve yaralanmaların nedeni olarak taş ve bıçak darbeleri gösterildi.
Devletin olaylara el koyması ancak iş işten geçtikten sonra oldu. 50’ye yakın kişinin hayatını kaybetmesi, bine yakın kişinin yaralanması, yüzlerce araç ve iş yerinin kullanılmaz hale gelmesi üzerine ordu duruma el koydu.
Başbakan Süleyman Demirel, Rusya ziyaretini erteledi. Radyoda yaptığı konuşmada şu sözleri söyledi: “Bilinçsiz provokasyonlarla sürdürülmesi amaçlanan bu olay umarım futbol tarihimizde bir tek olay olarak kalır.”