Türkiye hikayesinin alıcısı yok

Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, katıldığı uluslararası toplantılarda ‘Türkiye’nin hikayesi’nin birçok yatırımcıyı etkilediğini öne sürse de kendi bakanlığı borç bulmakta bile zorlanıyor. Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın paylaştığı iç borçlanma stratejisi raporuna göre Mayıs-Temmuz 2024 döneminde dış borç ödemelerine rağmen yeni bir dış borçlanma planlanmıyor.
MISIR’IN ARKASINDAYIZ
Rapora göre Hazine 3 aylık dönemde 733.3 milyarı iç borç, 140.7 milyarı dış borç olmak üzere toplam 874 milyar liralık borç ödeyecek. Buna karşın Hazine’nin aynı dönemdeki 874 milyar liralık finansman ihtiyacının 803.7 milyarı iç borçlanmayla, 70.3 milyar lirası da diğer kaynaklarla karşılanacak, herhangi bir dış borçlanma yapılmayacak. Kredi risk primindeki yükselişle Türkiye’nin borçlanma maliyetinin arttığı belirtiliyor. Ekonomist Mahfi Eğilmez de “Hazine’nin programında dış borç ödemesi var ama dış borçlanma yok. Bize borç veren mi yok, yoksa faizler yüksek olduğu için mi dış borçlanma yapılmıyor” diye sordu.
19 Mart’ta yapılan siyasi operasyonun ardından uluslararası sermaye de Şimşek’in başarı üretmeyen programını sorgulamaya başladı. Uluslararası danışmanlık şirketi Kearney’nin araştırmasında Türkiye, 2025’te yabancı yatırımcıların en güvendiği 25 ülke arasına giremedi. Üstelik Türkiye yalnızca 25 gelişmekte olan ülkenin sıralandığı listede bile 14’üncü sırada yer alarak Arjantin, Mısır ve Tayland’ın arkasında kaldı. Kearney İstanbul Ofisi Kıdemli Yöneticisi Emin Özuğur, Türkiye’nin çekim gücünü artırmasının makroekonomik istikrara ve şeffaf yönetime bağlı olduğuna vurgu yaparak sorun- ların kaynağını işaret etti.
Yabancının gözünde Filipinler ile aynı ligdeyiz
Türkiye’ye borç para vermeyen, tahvillerini satan uluslararası sermaye, Borsa İstanbul’a da ilgi göstermiyor. Borsaya beklenen yabancı para girişi güven erozyonu nedeniyle bir türlü gerçekleşmiyor. Böylece dünya piyasalarında Türk şirketlerinin payı da giderek azalıyor. Ekonomist Emre Akçakmak’ın grafiğine göre MSCI’nin gelişmekte olan ülkeleri kapsayan endeksindeki Türk hisselerinin payı 2000’de yüzde 3.7’ydi, bu yıl yüzde 0.5’e kadar indi. Endekste Türk hisselerinin payı Filipinler ve Şili ile aynı seviyede bulunuyor.